TBMM Dijital Mecralar Kurulu, AK Parti Hatay Milletvekili Hüseyin Yayman başkanlığında toplandı.
Komisyon, TikTok Orta Doğu, Kuzey Afrika, Türkiye Bölge Kamu Siyasetleri Yöneticisi ve Türkiye Sözcüsü Buyruk Gelen’i dinledi.
Yayman, irtibat ve bilgi teknolojileri alanındaki gelişmelerin değerli boyutlara ulaştığını, yeni bir çağın ayak seslerinin duyulduğunu söyledi.
Hükümet ve parti olarak yasaklamalara karşı olduklarını lisana getiren Yayman, “Evrensel normlarda bir demokrasinin ülkemizde de işlemesi konusu bizim kırmızı çizgimizdir. Biz tam demokrasi, tam özgürlük fikrini savunmaktayız.” diye konuştu. Yayman, aile mahremiyetinin, gençlerin sağlıklı bir eğitim alması ve yetiştirilmesinin de kırmızı çizgileri olduğunu vurguladı.
İnsanların fikir ve kanılarını özgürce anlatmasının kıymetine işaret eden Yayman, “Ulusaşırı dijital mecraların çoğunlukla kendilerini ulus devletlerin, parlamentoların, yasama, yürütme ve yargı erkinin üzerinde görmesi ve vakit zaman bir yasa koyucu haline, yargı dağıtır hale gelmesi bütün dünyada olduğu üzere Türkiye’de de tartışılmaktadır.” dedi.
Herkesin kendi sorumluluk alanında, hukukun sonları içerisinde kalmasını istediklerini belirten Yayman, “Gerçek hayatta kabahat olan dijitalde de cürümdür. Bir kentin meydanında nasıl ki bir bayanın soyunması ve o beşere etrafında izleyenlerin para bağışlaması gerçek değilse dijitalde de yanlışsız değil. Bizim için özgürlükler kıymetlidir lakin çocuklarımızın geleceği çok daha kıymetlidir.” sözlerini kullandı.
Fenomenlerle ilgili de komitede uzun görüşmeler yaptıklarını anlatan Yayman, “Bunlar nitekim kıymetli tartışmalar. Yalnızca vatandaşın bana söylediğini lisana getirmek istiyorum: ‘Fenomen de neyin fenomeni?’ Berbatlığın, palavranın, uyuşturucunun pek çok bağımlılığın fenomeni olmak asla kabul edilemez.” diye konuştu.
“PLATFORMUN GÜVENLİĞİ İÇİN 40 BİNDEN FAZLA İŞÇİ ÇALIŞIYOR”
TikTok Orta Doğu, Kuzey Afrika, Türkiye Bölge Kamu Siyasetleri Yöneticisi ve Türkiye Sözcüsü Buyruk Gelen, dünya genelinde her ay 1 milyardan fazla insanın TikTok’a öğrenmeye, keşfetmeye, eğlenmeye ve keyifli vakit geçirmeye geldiğini, Türkiye’de ise bu sayının on milyonlarca kullanıcıya tekabül ettiğini söyledi.
Platformun ve TikTok’a gelen milyonlarca insanın güvenliğini sağlamak için proaktif tedbirler uyguladıklarını anlatan Gelen, TikTok’un Kahramanmaraş merkezli sarsıntıların akabinde, afet bölgelerinde hem bağlantının sürdürülebilmesi hem de hakikat bilgiye ulaşılabilmesi için önemli efor harcadığını tabir etti.
Gelen, sarsıntı bölgesi için Memleketler arası Kızılhaç ve Kızılay Dernekleri Federasyonuna 1,6 milyon dolar, UNICEF’e 200 bin dolar, Türk Kızılayına ve Ahbap Derneğine 100 biner dolar takviye sağladıklarını kaydetti.
Türkiye’de Memleketler arası Doğrulama Ağı (IFCN) çatısı altında tüm lokal teyit kuruluşlarıyla çalışan birinci platform olduklarının altını çizen Gelen, “Platformumuzdaki içeriğin elimizden geldiğince gerçek olmasını sağlamak için teyit.org’un yanı sıra dogrulukpayi.com ve dogrula.org ile birlikte çalıştık.” dedi.
Platformun güvenliği için dünya çapında 40 binden fazla çalışanın çalıştığını belirten Gelen, “Topluluk kurallarımızı ihlal eden her türlü içeriği, mümkün olan en kısa müddette kaldıracak sistem ve süreçlere sahip olduğumuzdan emin olmak için ağır yatırım yapıyoruz.” diye konuştu.
Türkiye’de en fazla istihdam sağlayan ve mahallileşme konusuna en fazla yatırım yapan toplumsal ağ sağlayıcısı olduklarını söz eden Gelen, İnternet Ortamında Yapılan Yayınların Düzenlenmesi ve Bu Yayınlar Yoluyla İşlenen Cürümlerle Uğraş Edilmesi Hakkındaki Kanun’a birinci ahenk sağlayan şirket olduklarını lisana getirdi.
Teknoloji ve moderasyon gruplarının, yüksek kullanımı birden fazla vakit hakikat bir halde ele aldıklarını söyleyen Gelen, şöyle devam etti:
“Ancak gerçek şu ki bazen çok moderasyon yapabiliyoruz ya da olaylara müdahale etmekte beklenilen suratı karşılayamayabiliyoruz. Maksadımız her vakit topluluğumuzun inançlı, olumlu ve eğlenceli bir tecrübe yaşamasını sağlamak olmuştur. Bunu yaparken de ülkemizin kanunlarına, yönetmeliklerine ve beklentilerine ahenk sağlamanın yanı sıra, toplumsal hassasiyetleri de göz önünde bulundurmaya azami ihtimam gösteriyoruz. Bundan sonra da sizlerle ve tüm paydaşlarımızla birlikte bu alandaki çabalarımızı artırarak sürdüreceğiz.”
